Üniversite-Yerel Yönetim İşbirliği Modeli MABEP’nın Özellikleri ve Önemi
Çocuk gelişiminin en hızlı, en kritik öneminin olduğu dönemler erken çocukluk yaşlarıdır. Erken yaşlardaki çocuklara önce ailede, sonra okul öncesi eğitim kurumunda eğitim verilmesi çocuğun gelişimi için gereklidir. Erken eğitim fırsatı yakalayan çocuklar, dezavantajlı ailelerde yaşasalar bile erken eğitim şansıyla, eğitim ve destek fırsatı bulmuş akranlarıyla kıyaslandığında gelişim ve eğitim açıklarını erkenden kapatabilmektedir. Ailesinin koşulları daha iyi olan çocuklar için de erkenden eğitime başlanması, gelişimin en hızlı ve önemli olduğu yaşlarda eğitim fırsatının kaçırılmaması gerekmektedir. Çocuğun 0-3 yaş arasında eğitim açısından desteklenmesi, onun gelişim alanlarının güçlenmesine, gelecekteki okul başarısının temellerinin atılmasına sebep olacaktır. Ülkemizde 0-3 yaş çocuklarının okul öncesi eğitime okulda katılma oranları çok düşüktür.Bu dönemdeki çocukların gelişim ve eğitimlerini desteklemede ailelere büyük rol ve sorumluluk düşmesine rağmen çok kere aileler çocuklarını destekleyecek anne-babalık becerilerine sahip değildir. Bir okulda erken eğitim alamayan ve ailelerinde de yeterince eğitim açısından desteklenemeyen çocuklar gelişimleri açısından geri kalabilmekte, bu eksiklikler okula başladıklarında hazır olmamalarına, okul başarısızlığına yol açabilmektedir. İyi eğitim alamayan, okulu terk eden, meslek sahibi olamayan bireyler yetişkin olduklarında yaşam kalitesi bakımından eksik kalmaktadırlar. İyi yetişmiş bireyler gelişmiş bir toplum için önemlidir. Bu yüzden 0-3 yaş gibi erken dönemlerdeki çocuğu destekleyecek aile eğitim programları hazırlanmalı ve uygulanmalıdır. Bu programlar hem dezavantajlı hem de koşulları daha uygun aileler için gereklidir.Ancak 0-3 yaş gibi erken dönem çocuğu için hazırlanmış eğitim programları, destekleri kısıtlı sayıdadır ve ailelerin evde uygulayabilmesi için temel beceri ve eğitimleri kazanmış olmaları gerekmektedir.
Çocuklarını desteklemeye çalışan, erken yaş grubunda çocuğu olan ailelere yönelik hazırlanmış aile eğitim programları çocuk ve aileyi birlikte geliştirmeyi hedeflemektedir. Böyle bir program farklı alanlarda uzmanlardan oluşan bir ekiple bilimsel ilkelere ve araştırma sonuçlarına göre hazırlanmalı ve aileye sunulmalıdır. Bu esasları dikkate alan bir programdaailelere çocuğun eğitiminde ebeveynin rol ve sorumlulukları, çocukların ay ve yıllara göre gelişim özellikleri, eş, aile bireyleri ve çocukla etkili iletişim yolları, çocuk yetiştirmede karşılaşılan temel sorunlar ve çözüm önerileri gibi konular ele alındığı gibi bu yaş çocuklarının gelişimine yönelik anne-babanın evde çocuğuyla yapabileceği etkinlik uygulamaları da yer almalıdır. Çok küçük yaş çocukları söz konusu olduğu için aynı zamanda temel bakım ve sağlık konularını da içermelidir. Eğitim ve bakım konularında ebeveynin sorularını yanıtlayacak , sorunlar için psikolojik danışmanlık ve rehberlik yapacak uzmanlar gerekmektedir.Bu konular uzmanlık gerektirmektedir.Uzmanların program hazırlayıp uygulayabileceği kurumların başında ise üniversitelerin ilgili bölümleri gelmektedir. Ülkemizde pek çok üniversitemizde okul öncesi eğitim alanında iyi yetişmiş kadrolara sahip uzmanlar bulunmaktadır fakat bu kadrolar belirli kentlerdedir. Mersin Yenişehir Belediyesi erken çocukluk döneminde aile eğitimleri programını ailelere sunmak istediğinde eğitim danışmanı ile birlikte bir araştırmaya başlamıştır.Yerel yönetim okul öncesi eğitimi ve aile eğitimleri alanlarında deneyimi ve uzman kadrosu olan bir üniversite ile birlikte çalışmak istemiş ve Marmara Üniversitesi Okul Öncesi Eğitimi Anabilim Dalı ile iletişime geçmiştir. Yerel yönetimin uygulamak istediği bu program toplum ve birey kalkınması, güçlenmesi bakımından olumlu bulunduğundan Marmara Üniversitesi Okul Öncesi Eğitimi Anabilim Dalıve üniversite tarafından kabul edilmiş ve 0-3 yaş çocuklarına yönelik bir aile eğitimi program hazırlığına başlanmıştır. Program için İstanbul, Mersin kentleri arasındaki mesafe dikkate alınarak işlevsel, sürdürülebilir, uygulanabilir bir model seçilmiştir. Yüzyüze ve online eğitimlerin birlikte sunulduğu karma bir model uygulamasına geçilmiştir.Bu karma model mesafeleri ortadan kaldırarak, kısaltarak bilimsel bir programın ülkenin heryerinde uygulanabileceğini göstermiştir.
Mersin,Yenişehir Belediyesi ve Marmara Üniversitesi, Okul Öncesi Eğitimi Ana Bilim Dalı ekibi ortaklığıyla gerçekleşen bu çalışmada Marmara Üniversitesi, Okul Öncesi Eğitimi Ana Bilim Dalı’ndan bir grup öğretim elemanı tarafından “Marmara Aile Becerileri Eğitim Programı” (MABEP) geliştirilmiş ve Yenişehir Belediyesi ile birlikte Yenişehir’de yaşayan, 0-3 yaşında çocuğu olan ailelere uygulanmaya başlanmıştır.Program Geliştirme Ekibindeyetişkin eğitimi,okul öncesi eğitimi, rehberlik-psikolojik danışmanlık alanlarında ve yeni doğan bakımı, sağlığı alanında uzmanlar yer almıştır.
ProgramGeliştirme Ekibi gelişimsel yaş aralıklarına göre destekleyici etkinlik paketlerini ve uygulamalarını içeren beş ayrı kitapçık (Aile Olmak, 0-6 Ay Yeni Doğan Gelişim Paketi, 7-12 Ay Bebek Gelişim Paketi, 1-2 Yaş Bebek Gelişim Paketi ve 2-3 Yaş Çocuk Gelişim Paketi) ve 0-36 Ay Gelişim Takvimi hazırlamıştır. Eğitim sürecinde katılımcılara eğitim seti olarak 5 ayrı kitap ve Gelişim Takvimi ile eğitimde kullanılacak çanta, kalem, defter, el kuklası, ayraç, çıngıraklı top gibi materyaller yerel yönetim tarafından verilmiştir. Eğitilen anne-babalar aracılığıyla çocuğun bilişsel, psiko-sosyal, dil, motor ve öz bakım gelişimlerini, ailenin iletişim becerilerini güçlendirerek, anne-babalık becerilerinin geliştirilmesi ve sürdürmesi hedeflenen bu programla, ailelerin çocuklarının eğitim yaşamlarına destek olma becerileri kazanmaları amaçlanmıştır. Mersin, Yenişehir Belediyesi tarafından görsel ve yazılı medya kullanılarak yapılan duyurular aracılığı ile 0-3 yaşta çocuğu olan ailelere ulaşılarak, eğitim grupları oluşturulmuştur.Bu gruplarda yer alan anne-baba ve çocuklarına çeşitli ölçme araçları başta ve program sonunda uygulanmış ve değerlendirmesi yapılmıştır. Bu programın doğrudan amacı olmamakla birlikte, programın önce ve sonrasında aile ve çocuğa yönelik ölçme-değerlendirme yapıldığından, farklı gelişen çocukların belirlenmesi de mümkün olacaktır. Farklı gelişen çocukların erken farkına varılması ve uygun eğitimlere yönlendirilmesi de programın doğrudan hedeflemediği ama önemli bir özelliği ve kazanımıdır.
Belirlenen gruplarda çocuk ve aileye yönelik ölçme-değerlendirmelerin yapılmasından sonra 0-3 yaşta çocuğu olan ailelere üniversite ekibinde yer alan ve Yenişehir’e gelen bir uzman tarafından haftada bir gün kuramsal ve uygulamalı olarak yüz yüze eğitim verilmiştir. Ailelerden programda öğrendikleri etkinlikleri evlerinde çocuklarıyla yapmaları istenmiştir. Ailelerin hazırladığı kısa video çekimleri değerlendirilmiş, dönüt verilmiştir. Online eğitimler Instagram üzerinden kapalı devre konu anlatımlı ve soru cevaplı canlı yayınlar şeklinde tüm hafta boyunca gerçekleştirilmiştir. Ayrıca belirlenen gün ve saatlerde ailelerin sorularını sorması, rehberlik alması da sağlanmıştır. 8 haftalık yüzyüze ve uzaktan eğitim karma modeliyle program tamamlandığında ailelerin kazandıkları becerileri kullanarak, kendilerine verilen 0-3 yaş dönemini kapsayan Gelişim Takvimi’ni takip ederek , evlerinde çocuklarına eğitim vermeyi sürdürmeleri beklenmektedir. Bu takvimde ailelerin her gün seçip, birini uygulayabilecekleri etkinlikler, kısa not ve bilgiler bulunmaktadır. Takvim 0-3 yaş çocuklarının aylık gelişimleri dikkate alınarak hazırlanmış uygulamalar içermektedir. Program ailelere çocuklarının eğitimlerine destek olma becerisini kazandırdıktan sonra, anne-babalara çocuklarının adeta öğretmenleri gibi, evleri bir okulmuş gibi çocuklarının 0-3 yaş dönemi boyunca, çocuklarının gelişimini, eğitimini desteklemeyi sağlama amacındadır.Bu yüzden programın sloganı”Her Aile Bir Okuldur” olarak seçilmiştir. Bu programı tamamlayan ailelerin çocuklarının eğitimine verecekleri desteğin önemini kavramış, temel destek becerilerini kazanmış aileler olarak erken yaşlardan başlayarak çocuklarının eğitim yaşamında rol almaları beklenmektedir. Programın bu bakımdan bilinçli, eğitimde sorumluluk alan anne-babalar oluşturmak için de bir özellik taşımaktadır ve bu açıdan aile eğitimlerine toplumsal bir temel kazandırmaktadır.Üniversite ekibi tarafından uygulama öncesi ve sonrasında program, aile ve çocuğa yönelik ölçme ve değerlendirmeler uygun ölçme araçlarıyla yapılmıştır. İlk değerlendirmeler ve ailelerin programla ilgili memnuniyetleri göz önüne alınarak, yerel yönetim-üniversite işbirliği aile eğitimi karma modeli devam edecekken, beklenmedik bir durumla, Covid-19 salgınıyla karşılaşılmıştır.
Covid-19 salgını başlayınca üniversite MABEP ekibi ve Mersin,Yenişehir Belediyesi ortak bir düşünceyle aileler tarafından büyük talep gören programı koşullara uyarlayarak, devam etme kararı almıştır.Programın esnek yapısı sayesinde uygulamaya sadece online olarak devam edilmiştir. Salgın hastalık dönemi göz önünde tutularak, karma model yerine sadece online olarak MABEP Mersin, Yenişehir ‘de yaşayan 0-3 yaşında çocuğu olan ailelere yönelik olarak sürdürülmüştür ve bir süre daha böyle uygulanacaktır. Yerel yönetimlerin ülke sorunlarının, halkın taleplerinin farkında olması sosyal belediyecilik anlayışını yansıtmaktadır. Okul öncesi eğitimde okullaşma oranlarımız düşükken, çocuklarımıza erken eğitim desteği gerekirken yerel yönetimlerin bu konudaki adımları çok önemlidir. Özellikle 0-3 yaşındaki çocuklarımızın çok büyük çoğunluğu bir eğitim kurumuna gitmemektedir. Her çocuğumuzun erken yaşlardan başlayarak bir okul öncesi eğitim kurumundan yararlanması ve aynı zamanda ailesinin çocuklarını evde desteklemek üzere gerekli eğitimi alması, beceri kazanması ideal bir durumdur. Erken yaş çocuklarının okullaşma oranları bilinirken, çocuk ve ailelere yönelik uygulanan aile eğitim programları çocukların aileleri aracılığıyla erkenden eğitim desteği almasının bir yoludur. Yetişkin eğitimi ve erken çocukluk dönemi eğitimlerini bir aile eğitim programında buluşturan, kentler ve kurumlar arası mesafeleri kaldıran karma modelli, 0-3 yaşında çocuğu olan ailelere yönelik MABEP uygulaması, yerel yönetim-üniversiteişbirliğimodelinin uygulanabilir ve sürdürülebilir bir örneğidir.
Prof.Dr. Ozana URAL
MABEP Koordinatörü